14 Ocak 2014 Salı

Oyun grubumuz- 7. buluşma


Eveeettt, en çok merak ettiğim buluşmamız. Çünkü bizim evde... Çünkü Mete oyuncaklarını paylaşmak istemediği için günlerdir konuşarak biliç altına işlemeye çalışıyordum. Diyaloglarımız: oğlum arkadaşların gelecek, isimlerini sayıyoruz, sonra onlara oyuncaklarını verecekmisin? vermeyeceğim anne. Cevabımız oldukça net. Bir süre sonra oyuncakları tek tek sayarak verecekmisin diye sordum. her seferinde mutfak setini ve tamir setini vermeyeceğini söyledi. Ve arkadaşları gelince aynen öyle de oldu. Bir süre free takıldılar, ortama ve birbirlerine alıştılar.



Sonra hediye paketi açma etkinliğimiz ve ardından çöplerini poşete toplama etkinliği yaptık.


Sonra günün aktivitesine geçtik masa başında renkli çıktı aldığım ayakkabı resimlerine bağcık geçirmeyi denediler. Önceki haftalarda olduğu gibi çoğunu anneler tamamladık :)



Sonra beraber birşeyler yedik, yapbozlar, legolar, sonra alkış, hoplama, zıplama derken, en son Mete'nin yatağında zıpladılar, sırayla yorganın altına saklandılar.


Kısacası güzel birgün geçirdik. Mete korktuğum ya da stres yaptığım kadar beni zorlamadı, tabi onun favorilerini ortadan kaldırdıktan sonra. Hatta bisikleti, motoru, scoteru ya da arabasına binmelerine hiç ses çıkarmadı. Bu bile benim için iyi bir gelişme.



Oyun grubumuz- 6. buluşma

Bu hafta Asya Ela ve güzel annesi Esranın evindeyiz. Meteyle her seferinde geç kalıyorduk ya da en geç biz gidiyorduk bu nedenle oyuncaklara doyamadan etkinlik yapmak istemiyordu. bu sefer erkenden ordaydık ve en güzel oyuncakları hemen kaptık hi hi hi :))  Mete elinden pembe elektrik süpürgesini hiç düşürmedi, sanırım eşine çok yardımcı birisi olacak canım oğlum benim. Sonra evde eline bile sürmediği mıknatıslı yazı tahtası için bir kıyamet koptu, sonra bebek, bebeğin biberonu falan derken aslında geçirdikleri vakit artıkça birbirlerine daha çok alışacaklar gibi geldi.



Esra annemizin kuşlar için düşündüğü rulo kağıda yem yapıştıma etkinliğimizi yaptık, beraber mini mini bir kuş şarkısını söyledik.


Sonra evlere giderken hazırladığımız yemleri hemen ağaçlara taktık ki kuşlar gelsin yesin diye.


Çok güzel bir gün geçirdik teşekkür ederiz Esra annemize ve Asya Ela prensese




Fıs fıs şişe ile suyla oynamaca

Mete'nin su oyunlarına düşkünlüğü aşikar artık, çoktandır sprey şişe alacağımı söylüyordum, ikea gezintimiz sırasında denk gelince hemen 1-2 tane aldım. ve Mete'nin çok hoşuna gitti, ama her yeri ıslatıyor tabiki, şimdilik banyo küvetine duvarlarına sıkmasına izin verdim. 


Evalarla resim tamamlama

Sevgili Yağmur'un Nehir için hazırladığı resme bizde evalarımızı yapıştırdık, hepsini tamamlamadı ama yine de güzel bir etkinlik oldu.


Renkli evlerimiz

Renkli kağıtlardan yaptığım çatı, kapı ve pencereleri kağıt havlu rulosuna yapıştırdım ve bir bahçe ve evler yaptık Mete ile. sonra bahçeye hayvanları koyduk, araba park ettik, çok hşuna gitti.


13 Ocak 2014 Pazartesi

2013 yılı bitiyor veee hoşgeldin 2014...

Hoşgeldin 2014, artık her gelen yılın çok güzel günler getireceğini düşünüyorum çünkü hayatımızda sen varsın. Biricik oğlumuz Selim Mete'miz. Seninle geçirdiğimiz hergünümüz birbirinden güzel iyi ki varsın meleğim.


Yılbaşında özel bir kutlama yapmadık, biz zaten sık sık Gökalplerdeyiz ya da onlar bizde. Bu akşamda onlardayız. siz kudurdunuz, birlikte şımarıklıklar yaptınız bizde size eşlik ettik. dışarda havai fişekler patlarken siz yatakta zıplıyordunuz, bakalım tüm sene zıplamanızdan korkuyorum :)

Ertesi gün resmi tatil olduğu için onlarda kaldık ve birlikte ikeaya gittik. ordaki süslenmiş yılbaşı ağacını çok sevdin. gökalp abinle birlikte trene bindiniz. Güzel bir gün geçirdik hep birlikte.


10 Ocak 2014 Cuma

24- 36 AY GELİŞİM CETVELİ

Sevgili Gamze arkadaşımın blogunda daha önce paylaşılmış bir yazı bende yayınlamak istedim, tıpkı bizi anlatıyor...

24- 36 Ay: Bağımsız Olmak İstiyorum Ama...
       Hayatın üçüncü yılı gerek dil, gerekse fiziksel açıdan son derece hareketli bir yıldır. Dil ve hareket becerileri önemli ölçüde artarak çocuğun zihinsel ve sosyal gelişimini destekler.
       Çocuğunuzun her geçen gün nesneler, kişiler ve olaylar arasında yeni bağlantılar kurduğunu ve insan ilişkilerini keşfettiğini fark edeceksiniz. Önce yetişkinlerle, ardından da yaşıtlarıyla kurduğu ilişkiler, öğrenme ortamı yaratması nedeniyle son derece önemlidir.
      Fiziksel gelişim: 2 yaşındaki çocuk bulabildiği her fırsatta yeni becerilerini sergilemeye ve kullanmaya çalışacaktır. Maalesef bu yaş iki yaş bunalımı olarak da adlandırılan ve tamamıyla normal gelişim sürecinin parçası olan bir gerginlik ve öfke dönemi de olabilmektedir.
       Gerçekten de zaman zaman oldukça zor anlar yaşatsa da, çocuğunuzun bu tamamen geçici olan karşı çıkma ve öfke davranışlarının, yeni yetenek ve becerilerini gölgelemesine izin vermemelisiniz.
      Hareketlilik:  2 yaş çocukları son derece hareketlidir. Koşmak, zıplamak ve tırmanmak sürekli yaptıkları faaliyetler arasında yer alacaktır. 2.5 yaş çocuklarının çoğu iki ayağı üzerinde zıplayabilmektedir ve 3 yaşına girdiklerinde büyük ihtimalle üçtekerli bisiklet pedalı çevirebilecek ve tek ayaküstünde birkaç saniye dengelerini kaybetmeden durabileceklerdir.
Çocuğunuzun kalemle çizgi çizme, makas kullanma ve oyuncakları üst üste dizme becerilerinin de geliştiğini fark edeceksiniz.
Çocuğunuzun bu dönemdeki motor gelişimi ve koordinasyon becerilerini kullanması ve geliştirmesi için destek olmak için koşabileceği, atlayıp zıplayabileceği ve tırmanabileceği mekan ve oyun imkanlarını bolca sunmalısınız. Dans etmek de hem "enerji boşaltmak" hem de birlikte eğlenmek için güzel bir yöntemdir.
3 yaşına yaklaşırken boyama, kesme yapıştırma veya boncuk dizme gibi basit el işlerinden de zevk almaya başlayacaktır. Ancak makas ve boncuk gibi küçük parçalarla oynarken gözetiminiz altında olmasına özen göstermelisiniz. Giyinmek, masanın hazırlanmasına yardım etmek ya da hafif eşyaları taşımak gibi günlük ev işlerinden de çocuğunuzun gelişimine destek olacak şekilde yararlanmayı ihmal etmemelisiniz.
      Sağ elini mi kullanacak, solak mı olacak? Hangi eli kullanacağına karar vermeye başladığını bu yaşta gözlemleyeceksiniz. Sağ eli mi yoksa sol eli mi kullanacağının belirlenmesinde hem kalıtım hem de taklit unsurları etkili olmaktadır. Tipik olarak, belirli bir eli sürekli olarak kullanmaya başlamadan önce, her iki eli de değiştirerek kullanacaktır. Bu şekilde değiştirerek her iki elini de kullanması son derece faydalıdır. Bu, beyin gelişiminin yoğun olduğu bu dönemde her iki elin de temel işlevleri yapabilme yeteneğini kazanmasını sağlayacaktır.
     Tekrar ve pratik:  Pratik yapma ve tekrar bu yaşta da altın kuraldır. Çocuk her şeyi tekrar tekrar yapmaktan büyük bir zevk alacaktır. Kaydırağa defalarca tırmanmak veya topu defalarca size fırlatmak onu asla sıkmayacak, tam tersi daha da mutlu edecektir. Tekrar, beynin pratik yapma yöntemidir!
2 yaş çocukları genellikle soyunmayı başarırlar ve giyinmekte de size yardımcı olabilirler. Henüz kendi kendine giyinemese de, bir yıl boyunca devam eden bu egzersizler 3 yaşında kendi kendine giyinebilmesi için alt yapı oluşturacaktır.
      Tuvalet eğitimi ile tanıştırmaya başlayın; bu dönemde tuvalet eğitimine hazır olduğunun sinyallerini vermeye başlayabilir. Ancak çocuk hazır olmadan tuvalet eğitimine başlamak kaybedileceği baştan belli bir savaşa girmek olacaktır sadece. Bu nedenle çocuğunuzun tuvalet eğitimine hazır olup olmadığı çok dikkat etmeniz gerekir. Öte yandan bu dönem çocuğunuza tuvalet eğitimi ile tanıştırmak için gayet uygun bir dönemdir. Tuvalet eğitimi sırasında kullanacağı kelimeleri öğretmeye başlayabilir ve büyükleri tuvalette gözlemlemesi için fırsatlar verebilirsiniz. Lazımlığın veya oturağın kolayca ulaşılabilir bir yerde durmasına ve tuvalet eğitimini bir savaş alanına dönüştürmek yerine, bir öğrenme deneyimi olarak görmeye özen göstermelisiniz. Tuvalet eğitimine ilişkin olarak kafanıza takılan her türlü konuyu çocuğunuzun doktoru ile konuşmakta tereddüt etmeyiniz. 
      Dil gelişimi / Zihinsel gelişim : Bu dönemde çocuğun iletişim yeteneği hızla gelişir. 2 yaş civarında bir çocuğun yaklaşık 200-250 kelime söylemesi ve kelimeleri birleştirmeye başlaması beklenir. Özellikle 3 yaşına yaklaştığı dönemde kelime hazinesi iyice genişlemiş ve 3-4 kelimeli cümleler kurmaya başlamış olması gerekir. Anladığı kelimelerin sayısı ise söyleyebildiklerine kıyasla çok daha fazladır. Bunun yanında verdiğiniz komutları çok daha iyi izlemeye ve zaman içeren komutları da (örneğin, yemeğini bitirdikten sonra parka gidebiliriz, gibi) anlamaya başladığını fark edeceksiniz.
       Telgrafımsı konuşma: Yine 2 yaş civarında çocuğunuz "telgrafımsı konuşma" olarak bilinen, yani "baba top oyna" gibi, sadece temel kavramları içeren kısa cümlelerden oluşan bir konuşma biçimi kullanabilir. Özellikle tekrarlayan ibareler ve vurgulu ses tonları içeren kitaplar okumak kelimeleri nasıl kullanacağı konusunda yol gösterici olacaktır.
2 yaş çocukları genellikle beş vücut parçasının adını öğrenebilirler ve üç yaşına yaklaşırken de isim ve soyadlarını söyleyebilirler. Nesneleri kategorilerine göre ayırmak ve "büyük-küçük", "yumuşak-sert" gibi tanımlayıcı sıfatları anlamak da bu yaşın tipik gelişimlerinden biridir.
       Dil gelişimini nasıl destekleyebilirsiniz? Her bakımdan hızlı bir gelişim sürecinde olan çocuğunuzun dil gelişimini desteklemek için siz de pek çok şey yapabilirsiniz: Günlük yaşamı değerlendirin. Çocuğunuzun dil gelişimine destek olmak amacıyla, karşılıklı konuşmak için zaman ayırın ve günlük işlerinizi sohbet fırsatları olarak değerlendirin. Örneğin çamaşırları asarken, çorapların rengini, sayısını, büyük ya da küçük olduğunu vs. belirtin.
Çocuğunuzla konuşurken kısa komutlar ve yorumlar vermek yerine karşılaştırma, zıddını belirtme, isimlendirme, açıklama ve tanımlama fırsatlarını değerlendirin. (Örneğin "sen yüksek bir kule yaptın, ben alçak bir kule yaptım", "büyük kırmızı topu verir misin?",gibi).
Birlikte şarkılar söyleyin, kitap okuyun. Çocuğunuz TV izlerken siz de onunla birlikte izleyerek, sorular sormak ve yorumlar yapmak suretiyle gördükleri hakkında düşünmeye ve konuşmaya teşvik edin.
Taklit oyunları oynayın; bu gibi oyunlar tanımlama, isimlendirme ve sorular yöneltmek için fırsatlar sunacaktır (örneğin evcilik seti ile yemek pişirirken, "hımmm galiba çorba yapıyorsun, çok güzel kokuyor, bu çorbanın adı ne?").
Paralel konuşma tekniğini kullanın; çocuğunuzun söylediklerini düzeltmek yerine "paralel konuşma" tekniğini kullanabilirsiniz. Örneğin çocuk "kedi bahçe" dediğinde "evet kedi bahçeye geldi" şeklinde cevap verirseniz, onun söylediğini düzeltiyormuş hissi uyandırmadan dil becerisinin zenginleşmesine katkıda bulunmuş olursunuz.
        Sosyal ve Duygusal Gelişim: Hemen hemen herkes iki yaş bunalımından bahsedildiğini duymuştur. Bunun nedeni nedir? Bu dönemde duygusal anlamda gerçekten neler yaşanmaktadır?
        Bağımsızlık isteği ve yardıma muhtaç olma Giderek artan bağımsızlık isteğine rağmen yardıma muhtaç olmak bu yaştaki çocuklarda öfke yaratan nedenlerden biridir. Kendisinin başkalarından ayrı, bağımsız bir birey olduğunun farkındadır ve bunu değerlendirmek ister. Ancak fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişimi henüz yeterli düzeyde olmadığından birçok konuda yardıma ihtiyaç duyar. Yine de bağımsız olmak için can atan 2 yaş çocukları başkalarının kendileri için bir şey yapmasına direnebilirler. Öte yandan hazzı ertelemek ve istediği bir şey için beklemek de 2 yaşındaki bir çocuk için çok zordur. Bu nedenle isteklerinin yerine gelmemesi veya gecikmesi karşısında gerilim yaşar.
Bağımsızlık ve benlik duygusu gelişen 2 yaş çocuklarının sık sık "benim", "kendim yapacağım" "hayır" gibi kelimeleri kullandığına tanık olacaksınız. Ne yazık ki "kendim yapacağım" ifadesi gerçekten "kendinin yapabilmesinden" çok daha önce başlar. Buna bir de meşhur "hayır!" kelimesi eklendiğinde durum gerçekten de zorlaşır.
İyi haber ise, küçük çocukların geçirdikleri diğer pek çok dönem gibi, çocukların istek ve ihtiyaçlarını karşılamanın daha etkin yollarını öğrendikçe, bunun da geçip gideceğidir. Size düşen ise ona "kendi yapması" için güvenli ve uygun fırsatlar yaratmak ve "sınırlı" tercih olanakları sunmak ("mavi tişörtü mü giymek istersin yeşil tişörtü mü? Parka mı gitmek istersin, markete mi?" gibi) olacaktır.
        Öfke nöbetleri  Ayrıca henüz yeterli ölçüde gelişmemiş olan ifade yeteneği nedeniyle 2 yaş çocuğunun kendini anlatma çabaları çoğunlukla çığlıklar ve öfke patlamasıyla son bulur. Böyle durumlarda sizin sergileyeceğiniz duygusal tepki ve davranışlar çocuğunuzun taklit edeceği birer model olacaktır. Dolayısıyla çocuğunuz öfkelendiğinde siz sakin davranmaya gayret etmelisiniz. Bu hem onun kendisini güvende hissetmesini, hem de kendini kontrol etmek konusunda örnek olmanızı sağlayacaktır. Öncelikle öfke nöbetlerini tetikleyen durumları ve olayları belirlemeye çalışın. Örneğin açlık, yorgunluk gibi belirli stres kaynaklarını tespit ederseniz, öfke nöbetlerini önceden önleme veya hazırlıklı olma şansınız da artacaktır. Çocuğunuz yanlış davrandığında, bunu size kötülük etmek amacıyla yapmadığını unutmayın. O bu şekilde dünyayı sınamakta ve öğrenmektedir. Farklı davranışların nasıl farklı sonuçlar doğurduğunu gözlemektedir. Bu tür durumlarda vereceğiniz tepkiler onun davranışlarını önemli ölçüde etkileyecektir.
2 yaş her açıdan da "berbat" değildir
Empati kurma (karşıdaki insanın duygularını anlama) ve teselli etme girişimlerinin başladığına da şahit olacaksınız. Sizin canınızı acıttığında "cici" yapmaya başladığını ya da üzgün olduğunuzu gördüğünde size sarıldığını göreceksiniz. Onun empati ve şefkat gösterme girişimlerini takdir ve teşvik etmeyi ihmal etmeyin: "Bana sarıldığın için teşekkür ederim, senin sevgin beni mutlu ediyor".
      Beslenme:  2 yaş anneleri genellikle çocuklarının yeterince yemediğinden şikayet ederler. Gerçekte ise küçük çocuklar genellikle normal bir hızda büyümelerine yetecek ölçüde besin ve gıdayı alırlar ve çoğunlukla da ne yiyecekleri konusunda kontrolün ellerinde olmasını isterler. Kendi kendine yemek istemeleri de ayrı bir konudur elbette!
Porsiyon miktarına dikkat!
İşte tipik bir 2 yaş çocuğunun bir günlük beslenmesinde yer alan yiyecek örnekleri:
Yarım litre süt veya süt ürünleri.
Dört porsiyon meyve. Ancak porsiyonun yetişkin porsiyonundan farklı olduğunu unutmayın. 2 yaşındaki çocuk için bir porsiyon meyve, bir bütün meyvenin dörtte birine ya da doğranmış iki yemek kaşığı meyveye eşittir.
Dört porsiyon ekmek veya makarna veya pilav.  Bir porsiyon ekmek, bir dilim ekmeğin dörtte birine, bir porsiyon makarna ise bir fincanın dörtte birine eşittir!
İki porsiyon et veya başka bir protein kaynağı. Bir porsiyon 1 köfteye, birkaç ısırıklık tavuğa eşittir.
Hala çocuğunuzun bir gün içinde yeteri kadar beslenmediğini düşünüyor musunuz?
O halde şunu da unutmamalısınız: Çocuk bugün ekmeği daha fazla yerken, öbür gün meyveyi daha fazla tüketebilir. Birkaç gün bazında bakıldığında ise genellikle hepsini dengeleyecektir. Tuvalet eğitimi konusundaki yaklaşımınızda olduğu gibi, beslenmede de amacınız çocuğu zorlamak değil, aranızdaki güç mücadelesini en azda tutmak ve sağlıklı beslenme alışkanlığını kazandırmak olmalıdır.
      Uyku  : Akşam yemeğini izleyen rutin, çocuğunuzun yatağa girmekte sorun çıkarmamasını sağlamak açısından çok önemlidir. Uyku öncesinde çoğunlukla tercih edilen rutin uygulamalar banyo yapmak, kitap okumak, şarkı söylemek veya müzik dinlemek olmaktadır.
Bu yaşlardaki çocuklar genellikle yatağa girme ve gözlerini kapatma konusunda isteksiz davranırlar çünkü hayat onlar için o kadar heyecan vericidir ki, bir dakikasını bile kaçırmak istemezler!
Bu yaşta kimi çocuk gündüz uykusunu bıraksa da, çoğunluk 3 ve hatta 4 yaşına kadar gündüz uykusunu devam ettirmektedir. Ortalama bir 2 yaş çocuğu gece 13 saat uyur ve gündüz uyku süresi yaklaşık 1 saate düşer.
       Oyun : 2 yaş çocukları uyanık oldukları saatlerin çoğunu oyunda geçirirler. Neyse ki, oyun oynamak, yapmaları için uyarmak zorunda olduğumuz bir şey değildir, onların işi oyun oynamaktır! Oyun çocukların becerilerini geliştirmeleri açısından en önemli araçtır ve her oyun farklı bir becerinin kullanılmasına ve gelişmesine yardımcı olur. Örneğin, yap-bozlar veya farklı şekillerin yerine yerleştirilmesini içeren oyunlar gelişen motor becerilerinde ince ayarlar yapmalarını sağlar.
Taklit ve canlandırma oyunlarının faydaları Bebeklerle ve diğer çocuklarla oynadıkları taklit oyunları duygusal çatışmalarını gidermelerine, kendilerinin bu dünyadaki yeri hakkında fikir edinmelerine ve düşünceler ile eylemleri birbirinden ayırmalarına yardımcı olur. Örneğin oyuncak fincandan çay içiyormuş gibi yaparken, düşündüğü şey ile eylem birbirinden farklıdır. Çay içmeyi kafasında canlandırmakta, ancak çay içmemekte, bunun yerine çay "içiyormuş gibi" yapmaktadır. Bu bir sonraki çok önemli gelişme olan soyut düşünce yeteneğinin gelişimi yönünde büyük bir adımdır. Gözümüzle görmediğimiz bir şeyi  düşünebilmek veya zihnimizde canlandırabilmek anlamına gelen soyut düşünce matematik, mantık ve yaratıcılık gibi alanlarda çok önemli bir unsurdur.
Paralel oyun; bu yaş çocuklar genellikle paralel oyunu tercih ederler. Yani birbirlerine yakın dururlar, ancak kendi başlarına ve birbirlerini taklit ederek oynarlar. Bu oyunlar sırasında aralarında çok az alış-veriş gerçekleşse de, bunlar ileride birlikte oyun oynamanın ilk adımlarıdır.
Henüz çocuğunuz bir oyun grubu veya kreş ortamında düzenli olarak başka çocuklarla bir arada olmaya başlamadıysa, sürekli arkadaş çevresini oluşturmaya başlamanızın zamanı gelmiş demektir. Ancak oyun süresini çok uzun tutmamaya (küçükler için 1 saat, daha büyükler için 2 saat civarında) özen gösterin ve bu süre boyunca belli ölçüde itişmelerin, oyuncak çekişmelerinin vs. yaşanmasına hazırlıklı olun.
Bu çatışmaların mutlaka düşmanca bir tutumdan kaynaklanmaz, bu yaştaki çocukların sosyal davranış yelpazesi kısıtlıdır. Ancak, genellikle yetişkinlerin çok fazla müdahalesi olmadan aralarındaki sorunları gidermeyi başarırlar ve bu süreçte de çok önemli dersler alırlar.


Bu yazı ESKİŞEHİR ÇOCUK AKADEMİSİ internet sitesinden alıntıdır.

6 Ocak 2014 Pazartesi

Oyun grubumuz- 5. buluşma

Bu haftaki buluşmamız Elif Seda ve güzel kızı Zeynep Gökçe'nin evindeydi.Zeynep Gökçe'de geçen hafta Arda'nın yaptığı gibi oyuncaklarını arkadaşlarıyla paylaştı. Seda'nın çocuklar için hazırladığı çam ağacı yapıştırma etkinliğimizi ne yazık ki çocuklar bitirmeyip biz anneler tamamladık. 




Mete yine önceki haftalarda olduğu gibi mutfak oyuncağını bulunca kimseyle paylaşmak istemedi. biraz ağlamalar, zor zamanlar oldu ama yine söylüyorum zamanla alışacak.


Birlikte patates adam ve daha birçok çocuk şarkısını söyledik, dans ettik. Mete yine katılmadı bu anlara ama güzel gözlemlemiş, eve gidince tüm hafta patates adamı seyrettik ve çok hoşuna gitti.  Sonra bir kargaşa halindeyken pencereden bakalım kediler gelmiş deyince hepsini aynı yerde toplayabildik. Beşi birden pencereden dışarıda olmayan kedileri ve evlerini görmeye çalıştılar, çok tatlılardı.


Arkadaşları gidip en sona yine biz kalınca tabi biraz zaman da geçmiş olduğundan daha barışcıl davrandı. Aynı masada oturup birlikte çikolata topları yediler. Sonra haftaya görüşmek üzere, hoşçakalın diye veda ettik.


Oyun grubumuz- 3. buluşma

Bu hafta bir kampanyadan yararlanıp Şirin dünyası parti evinde buluştuk. Buradaki ablalar daha ilgili geldi bana. gittiğimizde içerisi çok soğuktu, ellerinde olmayan nedenlerle, bir süre sonra ısındı, genel olarak ortam konusunda tek eksikti bence. Mete açısından bakacak olursak; gider gitmez mutfak kösesini bulunca ordan hiç ayrılmadı, başka bir oyuncak ya da aktivite hiç ilgisini çekmedi. Arkadaş grubumuz oyun ablalarının yaptığı etkinlikleri yaparken Mete onlara hiç katılmadı. artık neredeyse saatimiz biterken top havuzunu kaydırağı filan keşfetti, bu sefer de ordan çıkmak istemedi, geçen hafta olduğu gibi bu hafta da grubumuz gittikten sonra bir tur daha kaldık mekanda ancak doydu Meteciğim oyuncaklara. Zamanla alışacağımızı ümid ederek stres yapmamaya çalışıyorum.



Oyun grubumuz- 2. buluşma

Yapa oyunevinde yaptığımız 2. buluşmamız. Mete ortam yeni, arkadaşlar yeni olunca adapte olamadı ama zamanla olacağını düşünüyorum. Mandolin çalıp şarkı söyleyen abimizi hayretle izledi, tren yaptılar katılmadı, kucakta eşlik ettirdiler oyun ablaları, oyun hamuru yaptılar hiç yapmak istemedi, free takılıp yapbozlarla, kaydırakla ilgilendi, hele ki gideceğimiz zaman oyuncak mutfak köşesini keşfedince başından hiç ayrılmadı, başka çocuklara da vermedi, bizim grup saatimiz bittikten sonra başka bir grupla daha devam ettik, sonra ilgisini dağıtarak önce bahçeye sonra da arabaya binip evin yolunu tuttuk. 



Çadırımız

Daha Mete çok küçükken bir hevesle aldığımız çadırı geçenlerde kurduk. ama evin içinde ona uygun bir yer bulmak ne mümkün. Sonunda mutfağa koyduk, tabi sonra buzdolabını açarken sağa doğru çek, mutfak dolabını açarken sola doğru çek, balkona çıkarken öne doğru çek üzerinden atla falan derken bir süre böyle kullandık ama gerçekten zor oldu bizim için, daha fazla dayanamayan anne bir süre sonra kaldırttı. gelelim Mete tarafına; onun için bir eğlenceydi, çok beğendi çadırını, içine kitaplarını boya kalemlerini koyduk. güzel vakit geçirdi. 


Gezmelerdeyiz

Kışın malesef kapalı mekanlara daha çokta AVMlere gidiyoruz. Babamız kendine birşeyler bakarken Mete önde ben arkada avm koridorlarında koştuk, su birikintileri tabiki ilgi alanımız başından ayırmak çok zor oluyor.. yetiş babamızzzzz diye hemen telefonla iletişime geçiyoruz kendini alışverişe vermiş baba kişisine Meteyi oradan uzaklaştırmak için.


Mehmet amcamızla park keyfi

Kankası olan Mehmet amcasıyla parktalar. Mehmet gel, Mehmet git modunda emirler yağdırıyor hizmetindeki Mehmet amcasına :)


Sulu Boya Etkinliğimiz

Sulu boya ile ilk kez tanıştı, pek de sevdi çünkü tam da onun sevdiği gibi sulu sulu etkinlikler her zaman tercihidir Meteciğimin. Yaprak boyamaya çalıştık birlikte fotodakilerini ben tamamladım ama başlangıç için çok iyiydi bence.


Kek Yapıyoruz

Hayatımda yediğim en tatlı kek bu kek, çünkü Mete'nin emeği var, onun elinin tadı var. Ne mutlu bana. Çok eğlenerek yaptık, herkese tavsiye olunur, beraberce kek mutlaka yapılmalı.


Temizlik

Suyla oynamayı çok seven evimizde yerlere bol bol su döken oğlum artık kendisi temizliyor, paspası al gel oğlum diyorum anne ben anne ben yaparım diye tutturuyor.


İnce işler

Her fırsatta ahşap iğne arayan ben sonunda plastik kalın dikiş iğnesini bulmanın haklı gururu ile hemen etkinliğimize başladım. Renkli pipetleri çeşitli boylarda kesip iğne ipe geçirmesini istedim. Mete pek ilgi duymadı. her zaman ki gibi zorlamayıp ara ara çıkarıp nabız yoklaması yapıyorum.


Müzik yapıyor, şarkı söylüyoruz

Önce hayvanlarımız için ev bahçe yaptık sonra bir anda kendimizi şarkı söylerken bulduk.


Şekil adamlarımız

Sevgili Bahar'ın kızı Derin için hazırladığı blogunda gördüğüm ve yapmayı planladığım şekillerden rengarenk insanlarımızı iş yerinde hazırlayıp Mete'ye süpriz yaptım. Ancak Mete gözlerini ağızlarını çıkarmaya başlayınca sonra tekrar çıkarılmak üzere kaldırdım. 


3 Ocak 2014 Cuma

Mutfakta biri mi var?

Mete'nin mutfak eşyalarıyla oynama sevgisini bilenler çok iyi bilir, en son oyun grubumuzda oyuncak mutfağın başından hiç ayrılmayınca isyan eden ben artık ona da bir mutfak seti almaya karar vermiştim ki Gülay teyzesi imdadımıza yetişip doğum günü hediyesi olarak bize almış. Bu oyuncakla birlikte defalarca çay demleyip yemek pişirdi, bizde yedik, içtik.


Kardan adam eşleştirme

Kardan adam çıktısına çeşitli renklerde atkı, kravat, şapka, yelek, eldiven taktık. Aslında bu etkinliği yapıştırarak yapıyor gruptaki arkadaşlar ama Mete henüz yapıştırmak için hazır değil, çok bunaltıyor, hatta pişman ediyor yapıştırıcıyı çıkardığım zaman.


Kardan adam

Bizim kardan adamımız biraz renkli :) renkli kağıtlardan şekilleri kesip Mete'nin yapıştırmasını istedim, yapıştırma etkinliklerine pek ilgi göstermiyor sanki, belki zamanla. şekilde görünenler tarafımdan yapıştırıldı. Mete yapıştırıcıyı elinden bırakmak istemiyor, tırnaklarını içine geçiriyor, kağıda sürmek istemiyor.