Sevgili Gamze arkadaşımın blogunda daha önce paylaşılmış bir yazı bende yayınlamak istedim, tıpkı bizi anlatıyor...
24- 36 Ay: Bağımsız Olmak İstiyorum Ama...
Hayatın üçüncü
yılı gerek dil, gerekse fiziksel açıdan son derece hareketli bir yıldır. Dil ve
hareket becerileri önemli ölçüde artarak çocuğun zihinsel ve sosyal gelişimini
destekler.
Çocuğunuzun her
geçen gün nesneler, kişiler ve olaylar arasında yeni bağlantılar kurduğunu ve
insan ilişkilerini keşfettiğini fark edeceksiniz. Önce yetişkinlerle, ardından
da yaşıtlarıyla kurduğu ilişkiler, öğrenme ortamı yaratması nedeniyle son derece
önemlidir.
Fiziksel gelişim: 2 yaşındaki
çocuk bulabildiği her fırsatta yeni becerilerini sergilemeye ve kullanmaya
çalışacaktır. Maalesef bu yaş iki yaş bunalımı olarak da adlandırılan ve
tamamıyla normal gelişim sürecinin parçası olan bir gerginlik ve öfke dönemi de
olabilmektedir.
Gerçekten de zaman zaman oldukça zor anlar
yaşatsa da, çocuğunuzun bu tamamen geçici olan karşı çıkma ve öfke
davranışlarının, yeni yetenek ve becerilerini gölgelemesine izin
vermemelisiniz.
Hareketlilik: 2 yaş çocukları son
derece hareketlidir. Koşmak, zıplamak ve tırmanmak sürekli yaptıkları
faaliyetler arasında yer alacaktır. 2.5 yaş çocuklarının çoğu iki ayağı
üzerinde zıplayabilmektedir ve 3 yaşına girdiklerinde büyük ihtimalle üçtekerli
bisiklet pedalı çevirebilecek ve tek ayaküstünde birkaç saniye dengelerini
kaybetmeden durabileceklerdir.
Çocuğunuzun kalemle çizgi çizme, makas kullanma ve oyuncakları üst üste dizme
becerilerinin de geliştiğini fark edeceksiniz.
Çocuğunuzun bu dönemdeki motor gelişimi ve koordinasyon becerilerini kullanması
ve geliştirmesi için destek olmak için koşabileceği, atlayıp zıplayabileceği ve
tırmanabileceği mekan ve oyun imkanlarını bolca sunmalısınız. Dans etmek de hem
"enerji boşaltmak" hem de birlikte eğlenmek için güzel bir yöntemdir.
3 yaşına yaklaşırken boyama, kesme yapıştırma veya boncuk dizme gibi basit el
işlerinden de zevk almaya başlayacaktır. Ancak makas ve boncuk gibi küçük
parçalarla oynarken gözetiminiz altında olmasına özen göstermelisiniz.
Giyinmek, masanın hazırlanmasına yardım etmek ya da hafif eşyaları taşımak gibi
günlük ev işlerinden de çocuğunuzun gelişimine destek olacak şekilde
yararlanmayı ihmal etmemelisiniz.
Sağ elini mi kullanacak, solak mı olacak? Hangi
eli kullanacağına karar vermeye başladığını bu yaşta gözlemleyeceksiniz. Sağ
eli mi yoksa sol eli mi kullanacağının belirlenmesinde hem kalıtım hem de
taklit unsurları etkili olmaktadır. Tipik olarak, belirli bir eli sürekli
olarak kullanmaya başlamadan önce, her iki eli de değiştirerek kullanacaktır.
Bu şekilde değiştirerek her iki elini de kullanması son derece faydalıdır. Bu,
beyin gelişiminin yoğun olduğu bu dönemde her iki elin de temel işlevleri
yapabilme yeteneğini kazanmasını sağlayacaktır.
Tekrar ve pratik: Pratik yapma
ve tekrar bu yaşta da altın kuraldır. Çocuk her şeyi tekrar tekrar yapmaktan
büyük bir zevk alacaktır. Kaydırağa defalarca tırmanmak veya topu defalarca
size fırlatmak onu asla sıkmayacak, tam tersi daha da mutlu edecektir. Tekrar,
beynin pratik yapma yöntemidir!
2 yaş çocukları genellikle soyunmayı başarırlar ve giyinmekte de size yardımcı
olabilirler. Henüz kendi kendine giyinemese de, bir yıl boyunca devam eden bu
egzersizler 3 yaşında kendi kendine giyinebilmesi için alt yapı oluşturacaktır.
Tuvalet eğitimi ile tanıştırmaya başlayın; bu dönemde tuvalet
eğitimine hazır olduğunun sinyallerini vermeye başlayabilir. Ancak çocuk hazır
olmadan tuvalet eğitimine başlamak kaybedileceği baştan belli bir savaşa girmek
olacaktır sadece. Bu nedenle çocuğunuzun tuvalet eğitimine hazır olup olmadığı
çok dikkat etmeniz gerekir. Öte yandan bu dönem çocuğunuza tuvalet eğitimi ile
tanıştırmak için gayet uygun bir dönemdir. Tuvalet eğitimi sırasında
kullanacağı kelimeleri öğretmeye başlayabilir ve büyükleri tuvalette
gözlemlemesi için fırsatlar verebilirsiniz. Lazımlığın veya oturağın kolayca
ulaşılabilir bir yerde durmasına ve tuvalet eğitimini bir savaş alanına
dönüştürmek yerine, bir öğrenme deneyimi olarak görmeye özen göstermelisiniz.
Tuvalet eğitimine ilişkin olarak kafanıza takılan her türlü konuyu çocuğunuzun
doktoru ile konuşmakta tereddüt etmeyiniz.
Dil gelişimi / Zihinsel gelişim : Bu dönemde çocuğun iletişim
yeteneği hızla gelişir. 2 yaş civarında bir çocuğun yaklaşık 200-250 kelime
söylemesi ve kelimeleri birleştirmeye başlaması beklenir. Özellikle 3 yaşına
yaklaştığı dönemde kelime hazinesi iyice genişlemiş ve 3-4 kelimeli cümleler
kurmaya başlamış olması gerekir. Anladığı kelimelerin sayısı ise
söyleyebildiklerine kıyasla çok daha fazladır. Bunun yanında verdiğiniz
komutları çok daha iyi izlemeye ve zaman içeren komutları da (örneğin, yemeğini
bitirdikten sonra parka gidebiliriz, gibi) anlamaya başladığını fark
edeceksiniz.
Telgrafımsı konuşma: Yine 2
yaş civarında çocuğunuz "telgrafımsı konuşma" olarak bilinen, yani
"baba top oyna" gibi, sadece temel kavramları içeren kısa cümlelerden
oluşan bir konuşma biçimi kullanabilir. Özellikle tekrarlayan ibareler ve
vurgulu ses tonları içeren kitaplar okumak kelimeleri nasıl kullanacağı
konusunda yol gösterici olacaktır.
2 yaş çocukları genellikle beş vücut parçasının adını öğrenebilirler ve üç
yaşına yaklaşırken de isim ve soyadlarını söyleyebilirler. Nesneleri
kategorilerine göre ayırmak ve "büyük-küçük",
"yumuşak-sert" gibi tanımlayıcı sıfatları anlamak da bu yaşın tipik
gelişimlerinden biridir.
Dil
gelişimini nasıl destekleyebilirsiniz? Her bakımdan hızlı bir gelişim
sürecinde olan çocuğunuzun dil gelişimini desteklemek için siz de pek çok şey
yapabilirsiniz: Günlük yaşamı değerlendirin. Çocuğunuzun dil gelişimine destek
olmak amacıyla, karşılıklı konuşmak için zaman ayırın ve günlük işlerinizi
sohbet fırsatları olarak değerlendirin. Örneğin çamaşırları asarken, çorapların
rengini, sayısını, büyük ya da küçük olduğunu vs. belirtin.
Çocuğunuzla konuşurken kısa komutlar ve yorumlar vermek yerine karşılaştırma,
zıddını belirtme, isimlendirme, açıklama ve tanımlama fırsatlarını
değerlendirin. (Örneğin "sen yüksek bir kule yaptın, ben alçak bir kule
yaptım", "büyük kırmızı topu verir misin?",gibi).
Birlikte şarkılar söyleyin, kitap okuyun. Çocuğunuz TV izlerken siz de onunla
birlikte izleyerek, sorular sormak ve yorumlar yapmak suretiyle gördükleri
hakkında düşünmeye ve konuşmaya teşvik edin.
Taklit oyunları oynayın; bu gibi oyunlar tanımlama, isimlendirme ve sorular
yöneltmek için fırsatlar sunacaktır (örneğin evcilik seti ile yemek pişirirken,
"hımmm galiba çorba yapıyorsun, çok güzel kokuyor, bu çorbanın adı
ne?").
Paralel konuşma tekniğini kullanın; çocuğunuzun söylediklerini düzeltmek yerine
"paralel konuşma" tekniğini kullanabilirsiniz. Örneğin çocuk
"kedi bahçe" dediğinde "evet kedi bahçeye geldi" şeklinde
cevap verirseniz, onun söylediğini düzeltiyormuş hissi uyandırmadan dil
becerisinin zenginleşmesine katkıda bulunmuş olursunuz.
Sosyal ve Duygusal Gelişim: Hemen
hemen herkes iki yaş bunalımından bahsedildiğini duymuştur. Bunun nedeni nedir?
Bu dönemde duygusal anlamda gerçekten neler yaşanmaktadır?
Bağımsızlık isteği ve yardıma muhtaç
olma Giderek artan bağımsızlık isteğine rağmen yardıma muhtaç olmak bu
yaştaki çocuklarda öfke yaratan nedenlerden biridir. Kendisinin başkalarından
ayrı, bağımsız bir birey olduğunun farkındadır ve bunu değerlendirmek ister.
Ancak fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişimi henüz yeterli düzeyde
olmadığından birçok konuda yardıma ihtiyaç duyar. Yine de bağımsız olmak için
can atan 2 yaş çocukları başkalarının kendileri için bir şey yapmasına
direnebilirler. Öte yandan hazzı ertelemek ve istediği bir şey için beklemek de
2 yaşındaki bir çocuk için çok zordur. Bu nedenle isteklerinin yerine gelmemesi
veya gecikmesi karşısında gerilim yaşar.
Bağımsızlık ve benlik duygusu gelişen 2 yaş çocuklarının sık sık
"benim", "kendim yapacağım" "hayır" gibi
kelimeleri kullandığına tanık olacaksınız. Ne yazık ki "kendim
yapacağım" ifadesi gerçekten "kendinin yapabilmesinden" çok daha
önce başlar. Buna bir de meşhur "hayır!" kelimesi eklendiğinde durum
gerçekten de zorlaşır.
İyi haber ise, küçük çocukların geçirdikleri diğer pek çok dönem gibi,
çocukların istek ve ihtiyaçlarını karşılamanın daha etkin yollarını öğrendikçe,
bunun da geçip gideceğidir. Size düşen ise ona "kendi yapması" için
güvenli ve uygun fırsatlar yaratmak ve "sınırlı" tercih olanakları
sunmak ("mavi tişörtü mü giymek istersin yeşil tişörtü mü? Parka mı gitmek
istersin, markete mi?" gibi) olacaktır.
Öfke nöbetleri Ayrıca henüz
yeterli ölçüde gelişmemiş olan ifade yeteneği nedeniyle 2 yaş çocuğunun kendini
anlatma çabaları çoğunlukla çığlıklar ve öfke patlamasıyla son bulur. Böyle
durumlarda sizin sergileyeceğiniz duygusal tepki ve davranışlar çocuğunuzun
taklit edeceği birer model olacaktır. Dolayısıyla çocuğunuz öfkelendiğinde siz
sakin davranmaya gayret etmelisiniz. Bu hem onun kendisini güvende
hissetmesini, hem de kendini kontrol etmek konusunda örnek olmanızı
sağlayacaktır. Öncelikle öfke nöbetlerini tetikleyen durumları ve olayları
belirlemeye çalışın. Örneğin açlık, yorgunluk gibi belirli stres kaynaklarını
tespit ederseniz, öfke nöbetlerini önceden önleme veya hazırlıklı olma şansınız
da artacaktır. Çocuğunuz yanlış davrandığında, bunu size kötülük etmek amacıyla
yapmadığını unutmayın. O bu şekilde dünyayı sınamakta ve öğrenmektedir. Farklı
davranışların nasıl farklı sonuçlar doğurduğunu gözlemektedir. Bu tür
durumlarda vereceğiniz tepkiler onun davranışlarını önemli ölçüde
etkileyecektir.
2 yaş her açıdan da "berbat" değildir
Empati kurma (karşıdaki insanın duygularını anlama) ve teselli etme
girişimlerinin başladığına da şahit olacaksınız. Sizin canınızı acıttığında
"cici" yapmaya başladığını ya da üzgün olduğunuzu gördüğünde size
sarıldığını göreceksiniz. Onun empati ve şefkat gösterme girişimlerini takdir
ve teşvik etmeyi ihmal etmeyin: "Bana sarıldığın için teşekkür ederim,
senin sevgin beni mutlu ediyor".
Beslenme: 2 yaş anneleri genellikle çocuklarının
yeterince yemediğinden şikayet ederler. Gerçekte ise küçük çocuklar genellikle
normal bir hızda büyümelerine yetecek ölçüde besin ve gıdayı alırlar ve
çoğunlukla da ne yiyecekleri konusunda kontrolün ellerinde olmasını isterler.
Kendi kendine yemek istemeleri de ayrı bir konudur elbette!
Porsiyon miktarına dikkat!
İşte tipik bir 2 yaş çocuğunun bir günlük beslenmesinde yer alan yiyecek
örnekleri:
Yarım litre süt veya süt ürünleri.
Dört porsiyon meyve. Ancak porsiyonun yetişkin porsiyonundan farklı olduğunu
unutmayın. 2 yaşındaki çocuk için bir porsiyon meyve, bir bütün meyvenin dörtte
birine ya da doğranmış iki yemek kaşığı meyveye eşittir.
Dört porsiyon ekmek veya makarna veya pilav. Bir porsiyon ekmek, bir dilim ekmeğin dörtte
birine, bir porsiyon makarna ise bir fincanın dörtte birine eşittir!
İki porsiyon et veya başka bir protein kaynağı. Bir porsiyon 1 köfteye, birkaç
ısırıklık tavuğa eşittir.
Hala çocuğunuzun bir gün içinde yeteri kadar beslenmediğini düşünüyor musunuz?
O halde şunu da unutmamalısınız: Çocuk bugün ekmeği daha fazla yerken, öbür gün
meyveyi daha fazla tüketebilir. Birkaç gün bazında bakıldığında ise genellikle
hepsini dengeleyecektir. Tuvalet eğitimi konusundaki yaklaşımınızda olduğu
gibi, beslenmede de amacınız çocuğu zorlamak değil, aranızdaki güç mücadelesini
en azda tutmak ve sağlıklı beslenme alışkanlığını kazandırmak olmalıdır.
Uyku : Akşam yemeğini izleyen
rutin, çocuğunuzun yatağa girmekte sorun çıkarmamasını sağlamak açısından çok
önemlidir. Uyku öncesinde çoğunlukla tercih edilen rutin uygulamalar banyo
yapmak, kitap okumak, şarkı söylemek veya müzik dinlemek olmaktadır.
Bu yaşlardaki çocuklar genellikle yatağa girme ve gözlerini kapatma konusunda
isteksiz davranırlar çünkü hayat onlar için o kadar heyecan vericidir ki, bir
dakikasını bile kaçırmak istemezler!
Bu yaşta kimi çocuk gündüz uykusunu bıraksa da, çoğunluk 3 ve hatta 4 yaşına
kadar gündüz uykusunu devam ettirmektedir. Ortalama bir 2 yaş çocuğu gece 13
saat uyur ve gündüz uyku süresi yaklaşık 1 saate düşer.
Oyun : 2 yaş çocukları uyanık oldukları saatlerin çoğunu oyunda
geçirirler. Neyse ki, oyun oynamak, yapmaları için uyarmak zorunda olduğumuz
bir şey değildir, onların işi oyun oynamaktır! Oyun çocukların becerilerini
geliştirmeleri açısından en önemli araçtır ve her oyun farklı bir becerinin
kullanılmasına ve gelişmesine yardımcı olur. Örneğin, yap-bozlar veya farklı
şekillerin yerine yerleştirilmesini içeren oyunlar gelişen motor becerilerinde
ince ayarlar yapmalarını sağlar.
Taklit ve canlandırma oyunlarının faydaları Bebeklerle
ve diğer çocuklarla oynadıkları taklit oyunları duygusal çatışmalarını
gidermelerine, kendilerinin bu dünyadaki yeri hakkında fikir edinmelerine ve
düşünceler ile eylemleri birbirinden ayırmalarına yardımcı olur. Örneğin
oyuncak fincandan çay içiyormuş gibi yaparken, düşündüğü şey ile eylem
birbirinden farklıdır. Çay içmeyi kafasında canlandırmakta, ancak çay
içmemekte, bunun yerine çay "içiyormuş gibi" yapmaktadır. Bu bir
sonraki çok önemli gelişme olan soyut düşünce yeteneğinin gelişimi yönünde
büyük bir adımdır. Gözümüzle görmediğimiz bir şeyi düşünebilmek veya zihnimizde canlandırabilmek
anlamına gelen soyut düşünce matematik, mantık ve yaratıcılık gibi alanlarda
çok önemli bir unsurdur.
Paralel oyun; bu yaş çocuklar genellikle paralel oyunu
tercih ederler. Yani birbirlerine yakın dururlar, ancak kendi başlarına ve
birbirlerini taklit ederek oynarlar. Bu oyunlar sırasında aralarında çok az
alış-veriş gerçekleşse de, bunlar ileride birlikte oyun oynamanın ilk
adımlarıdır.
Henüz çocuğunuz bir oyun grubu veya kreş ortamında düzenli olarak başka
çocuklarla bir arada olmaya başlamadıysa, sürekli arkadaş çevresini oluşturmaya
başlamanızın zamanı gelmiş demektir. Ancak oyun süresini çok uzun tutmamaya
(küçükler için 1 saat, daha büyükler için 2 saat civarında) özen gösterin ve bu
süre boyunca belli ölçüde itişmelerin, oyuncak çekişmelerinin vs. yaşanmasına
hazırlıklı olun.
Bu çatışmaların mutlaka düşmanca bir tutumdan kaynaklanmaz, bu yaştaki
çocukların sosyal davranış yelpazesi kısıtlıdır. Ancak, genellikle
yetişkinlerin çok fazla müdahalesi olmadan aralarındaki sorunları gidermeyi
başarırlar ve bu süreçte de çok önemli dersler alırlar.
Bu yazı ESKİŞEHİR ÇOCUK AKADEMİSİ internet sitesinden alıntıdır.